Arabuluculuk Nedir?

 ARABULUCULUK NEDİR?

Arabuluculuk ; sözlük anlamıyla ,”Üçüncü bir kişi olan arabulucunun iki veya daha fazla kişinin uzlaşmaya varabilmelerine, yaygın ilgi odağı olan bir konu hakkında, somut etkilerle yardım ettiği bir aktivitedir.” Şeklinde tanımlanmaktadır.
Arabuluculuk;” uyuşmazlıkları kavgaya ve nefrete değil, karşılıklı anlayışa ve karşılıklı faydaya dönüştürebilmeleri için taraflara yardımcı olma sanatıdır” şeklinde de tanımlanabilir.
HUAK ‘ ta “ Sistematik teknikler uygulayarak görüş ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren , onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren , uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi” olarak tanımlanmıştır
Diğer bir ifade ile arabuluculuk  ;  insanların aralarındaki hukuksal sorunlara -hukuksal düzenlemelere ve adalete uyum ve saygı çerçevesinde- kendilerinin çözüm araması ve bulması amacıyla, özel teknik ve hukuk bilgileriyle donanmış taraflara yansız ve eşit mesafede durabilen hukukçu ustalarca , iletişim köprülerinin yeniden kurulması ve böylece hukuka, bireysel ve toplumsal sulhe katkıda bulunma sanatıdır .

ARABULUCULUK NE DEĞİLDİR ?
“Arabuluculuk kimin hatalı olduğunu tespit eden bir kurum değildir . Bu nedenle Hakimler ve Hakemler gibi olayı değerlendirmez . Arabuluculuk kazananı ya da kaybedeni ilan etmek demek değildir. Arabuluculuk arabulucunun durum hakkında ne düşündüğünü öğrenmek için tasarlanmamıştır… Arabuluculuk bir kazanılmış haklar statüsü sağlamaz , verdiğiniz herhangi bir taviz daha sonra mahkemede size karşı kullanılamaz . Arabuluculuk diğer tarafın yaptığı tüm yanlış şeyleri anlatmak için bir fırsat değildir “
“Arabulucular, hükümet temsilcisi değillerdir. Geçen konuşmaları başkalarına aktarmak, arabulucuların işi değildir. Arabulucular, Özel dedektif değillerdir. Arabulucular, bir şahıs adına çalışmazlar, veya bir kişi karşıtı savunma hazırlamak ya da bir olayın nedenlerini araştırmak gibi bir görevleri yoktur. Arabulucular birer Psikolog veya Sosyal Çalışan değillerdir. Arabulucular, Avukat değillerdir. Arabulucular taraf tutamazlar, bir kişinin görüşünü övemezler veya başkasından bunu isteyemezler.Arabulucular Güvenlik Görevlisi değillerdir. Arabulucular makaleleri veya gruplar tarafından düzenlenen konuşma sayfalarını korumazlar veya uygunsuz davranışlar ve kurallara karşı gelmenin gözcülüğünü üstlenmezler. Arabulucular herhangi bir olayı rapor etmezler ve herhangi bir olay raporunda tanık veya şikayetçi olarak yer alamazlar. Arabuluculuğun içeriği ayrıcalıklıdır”
Kimin haklı, kimin haksız olduğuna karar verme, bunun için dosya inceleme, delil toplama, tanık dinleme, belge getirtme , bilirkişi incelemesi yaptırma , iddia ya da savunma yapma , dava açma, davaya cevap verme…gibi bir yargısal süreç değildir. Tarafların illa anlaşmaları da şart değildir; anlaşamadıklarının tespitini yapabilmek de arabuluculuk müessesesi için bir sonuçtur.
Arabulucu; hakim, savcı, avukat ve noterin rakibi ya da ortağı değildir. Sulh ile çözümlenebilir hukuksal sorunlara tarafların kendilerinin alternatif çözümler üretmesinde tarafsız, gizli, eşit ve dostane duruşla yardımcı olmayı hedefleyen kimsedir.
ARABULUCULUKTA TEMEL İLKELER NELERDİR?
1. Zorunlu Olmama : Tarafların arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunmamaktadır. Arabuluculuk sürecinin her aşamasında geri çekilebilirler, vazgeçebilirler. Tarafların süreçten geri çekilmesi için karşı tarafın ya da arabulucunun oluru, imzası, onayı şart değildir. Ancak, bu iradi süreç yani tarafların istemleri halinde sürdürülebilecek süreç keyfi bir süreç de değildir. Tarafların randevu saatine toplantı kurallarına uyma, arabuluculuk ücretinin ödenmesi vb. gibi etik ve mali yükümlülükleri vardır.
2. Eşitlik-Eşit Davranılmasını İsteme : Tarafların süreç boyunca eşit haklara sahiptir ; bu kurala aykırı tutum ve davranışlar hissettiğinde arabulucudan her iki tarafa da eşit davranılmasını isteme hakkı ; ve bu hakkın doğal sonucu olarak karşı tarafı da kurallara ve eşitlik prensibine uygun davranmaya çağırma hakkı vardır.
3. Sürecin Gizliliği : Emredici kanun hükmü ya da arabuluculuk süreci sonunda varılan anlaşmanın uygulanması ve icrası için gerekli olan ölçü dışında mahkemeler dahi sürece ilişkin belge ve bilgileri isteyemez, süreç gizlidir.Delil olarak ileri sürülemez bu konularda taraflar tanıklık dahi yapamaz.Hukuk davası ve tahkimde sunulabilen deliller sırf arabuluculuk süreci sırasında kullanıldı diye de delil olma özelliğini kaybetmez.
4. Arabuluculuk Unvanını Belirtme Zorunluluğu ve Reklam Yasağı: Ancak sicile kayıtlı arabulucular arabuluculuk faaliyetini yürütebilir ve bu unvanın sağladığı yetkileri kullanabilir; ayrıca arabuluculuk görüşmelerine başlarken arabulucu arabulucu olduğunu belirtmek zorundadır.Ayrıca, reklam sayılabilecek her türlü davranıştan da kaçınmak zorundadır.
5. Ücret ve Masraf İsteme, Aidat Ödeme : Aracılık ve tavsiyeden dolayı ücret istenemez.Arabulucu , taraflardan arabuluculuk ücreti ve masraf, avans isteme hakkına sahiptir, aksi kararlaştırılmamışsa bu ücret ve masraf taraflarca eşit olarak ödenir. Bu ücret süreç sonunda yürürlükte olan Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenir. Arabulucunun ücret ve masraf isteme hakkının yanında arabuluculuk faaliyetine devam edebilmesi için giriş ve yıllık aidatını da ödemek zorundadır.
6. Taraflarla Görüşme, İletişim Kurma , Tarafları Aydınlatma, Görevin Tarafsız Bir Şekilde Özenle Yerine Getirme :Arabulucu taraflarla birlikte görüşebileceği gibi ayrı ayrı da görüşebilir, taraflar görüşmelere avukatları ile de katılabilir. Arabulucu görevini özenle, tarafsız bir şekilde , eşitliği gözeterek ve bizzat yapmak zorundadır. Tarafsızlığından şüphe duyulacak bir durum var ise bu durumu mutlaka her iki tarafa da açıklamalı ve gerekirse süreçten çekilmelidir. Buna rağmen tüm taraflarca arabulucunun göreve devam etmesi istenirse ancak, görevini sürdürebilir. Süreç sonrasında aynı uyuşmazlıkla ilgili taraflardan birinin avukatlığını ise üstlenemez.

ARABULUCULUK SÜRECİ NASIL BAŞLAR?
Dava açılmadan önce olabileceği gibi dava açıldıktan sonra da taraflar arabuluculuğa elverişli hukuksal bir konunun çözümü için arabulucuya başvurma konusunda anlaşabileceği gibi Mahkeme de tarafları arabuluculuk hakkında bilgilendirerek teşvik edebilir.Burada iki süre sözkonusudur. Taraflardan birisi diğerini arabuluculuğa davet etmiş ise diğer tarafların bu teklife cevap verme süresi bir (1) aydır; yani bir ay içerisinde cevap verilmemiş ise teklif reddedilmiş sayılır.Dava açıldıktan sonra taraflar birlikte arabuluculuk süreci başlatacaklarını beyan ederler ise yargılama üç(3) ayı geçmemek üzere ertelenir; birlikte müracat halinde üç aya kadar da uzatılabilir.
Aksine bir usul kararlaştırılmamış ise taraflar arabulucuyu kendileri seçerler ve taraflar arabuluculuk görüşmelerine bizzat ve/veya vekilleri ( avukatları) aracılığıyla katılabilirler.Yani taraflar, taraflardan birine, üçüncü bir kişiye/kuruma, hakime.. de arabulucu seçim/atama işini bırakabileceklerdir.
Taraflar emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak kaydı ile arabuluculuk usulünü serbestçe kararlaştırabilirler ; tabi bu noktada arabulucunun uygun/sürece yarar sağlayacağını düşünmediği bir usulün taraflarca kararlaştırılması halinde , tarafları bu konuda aydınlatma, kararlarını gözden geçirmelerini isteme ya da arabuluculuktan çekilme, kararlaştırılan usule göre daha etkin olabileceğini düşündüğü bir başka arabulucuyu eş arabulucu olarak önerme ya da bir başka arabulucuyu önerme hakkının olduğu da unutulmamalıdır. Taraflara karşı tarafsız, eşit davranabilmesi için arabulucunun herşeyden önce mesleki ve etik kurallar çerçevesinde özgür olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır.
Taraflarca aksi kararlaştırılmamış ise uyuşmazlığın en etkili , doğru ve hızlı çözümlenmesi için arabulucu gereken usul ve esasları da gözönüne alarak arabuluculuk sürecini başlatır ve sürdürür.Niteliği gereği yalnızca hakim tarafından yapılabilecek işlemlerin arabulucu tarafından yapılamayacağına da dikkat edilmelidir.

 

ARABULUCULUK NASIL SONA ERER?
Arabuluculuk süreci tarafların uzlaşması ve bir anlaşmaya varması ile sona erebileceği gibi , bu uyuşmazlığın bu şekilde arabuluculuk faaliyeti ile çözümlenemeyeceğine kanaat getirmeleriyle veya taraflardan birisinin süreçten çekilmesi ile ; uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının , uzlaşma konusuna girmeyen bir suçla ilgili olduğunun tespiti halinde sona erer.
Süreç sonunda tarafların anlaştıkları ya da anlaşamadıkları veya nasıl sona erdiğine ilişkin bir tutanak düzenlenir. Arabaulucu ve taraflarca veya vekillerince imzalanır. Taraf veya vekillerince tutanak imzalanmaz ise arabulucu sebebini de yazarak kendisi tutanağı imzalar ve süreci bitirir.
Süreçle ilgili gerekli tüm bilgi ve belgeleri beş yıl süre ile saklar ve sonuç belgesinin bir örneğini istatistiksel verilerde ve arabuluculuğa ilişkin sorunların derlenmesi ve çözümünde kullanılması amacıyla bir (1) içerisinde Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’ ne gönderir.
Taraflar arabuluculuk sürecinin sonunda bir anlaşmaya vardıklarında ilgili mahkemeden icra edilebilirlik şerhi talep edebilirler.
Arabuluculuk sürecinin başında görüşmeler başlarken arabulucu , arabulucu unvanını da hatırlatarak süreç hakkında taraflara yeterli ve gerekli bilgi verdiği gibi sürecin sonunda da tutanak ve anlaşma metnini imzalatarak kapanış konuşması yaparak süreci tamamlar.

Arb.Av. İhsan BERKHAN