HEPİMİZ AYNI ARABADAYIZ – Tiyatro-

HEPİMİZ AYNI ARABADAYIZ

Oyun Hakkında Açıklayıcı Not: Oyunda stajyer rolü “anlatıcı” rolü ile şekillendirilmiştir. Bu rolü oyuncu olan bir kişinin oynaması faydalı olacaktır. Emekli hakim avukat ve arabulucu arasında geçen konuşmaların bir kısmını stajyerin anlatıcı aktarımından dinleriz. Bunun nedeni, eğer hakim ve arabulucu arasındaki konuşmaların hepsi oyunda yer alırsa oyun süre olarak çok uzayabilir. Bir diğer neden ise stajyerin oyunda bu şekilde yer alması oyunun dinamiği ve komedisi adına daha etkileyici olacaktır. Ancak karar sizin. İsterseniz o bölümleri bu rolleri canlandıracak olan kişiler doğaçlayarak konuşabilirler. Diyalog yazımı açısından sizlerin mesleği açısından bizim için çok teknik olan bölümler prova sürecinde sizlerle beraber belirlenmektedir. Daha önceki çalışmalarımızda da bu şekilde yapmıştık.

(Sahne ortasında servis aracını temsil eden dört sandalye, seyircilere dönük bir şekilde boş durur. İki sandalye sağda, iki sandalye solda yer alır. Beşinci sandalye şoför koltuğu olarak biraz daha önde tek başına durmaktadır. Şoför aracın dışında sigara içer (temsili), servisin dolmasını bekler. Sahneye önce emekli hakim avukat girer. Yorgun görünür. Boş servise bakar, şoföre nezaketen selam verir, koridor tarafındaki yerine, soldaki sandalyeye geçer. Telefonu ile ilgilenir. Stajyer ve avukat aynı süreçte sahneye girer, servise yönelirler. Stajyer kulaklık ile konuştuğu telefonunda annesiyle konuşuyordur.)

STAJYER- (Telefonla konuşur.) Yok cacık yapma!

Avukat dönüp bakar. Kendisine söylendiğini sanır. Stajyer affedersiniz anlamında bir hareket yapar. Avukat esner, sorun yok anlamında bir hareket yapar.

STAJYER- (Telefonla konuşur.) Anneciğim ne yaparsan yap pilavın yanına. Yaa cacık sevmediğimi biliyorsun niye cacık yapayım mı diye soruyorsun! Tamam cacık yap o zaman. Benim kafam cacık olmuş! Hadi anneciğim ben servise bineceğim şimdi, ararım sonra. Ben de öptüm ben de.

(Avukat üstünden atamadığı müzmin esnemesi ile servise binecekken aynı anda stajyer de servise binmek için yönelir. Kısacık ama anlamsız, komik bir yol verme nezaketi yaşanır, sonra yine aynı anda binmek için yönelirler. Avukat zoraki bir gülmeyle, durumu toparlamak adına servise biner emekli hakim avukatın yanına geçer, telefonu ile ilgilenir. Stajyer sağ taraftaki, pencere kenarı kabul edeceğimiz sandalyeye geçer, telefonu ile ilgilenir. Arabulucu sahneye girer, servise yönelir, biner. Koridor tarafına, stajyerin yanına geçer. Stajyere nezaketen selam verir. Stajyer önemsemez ama karşılık verip selamlar. Stajyer ayağa kalkar, diğerleri donmuş gibidir, hareket etmezler.)

STAJYER- (Ayağa kalkar.) Merhaba efendim. Şu an iç sesimle konuşuyorum, (oturan rol arkadaşlarını gösterir) yani bunlar beni duymuyor, duymuyormuş gibi yapıyor. Tiyatro işte! Adım …..(adını söyler), stajyer avukatım. Gördüğünüz ve bildiğiniz üzere Bakırköy Çağlayan Adliyesi arası servisteyiz. Dört ay önce hukuk fakültesinden mezun oldum ve hemen staja başladım. İşte buradayım. Tek dileğim şu yanımda oturanın benimle konuşmaması. Kafam cacık gibi! Hele bir de bana çıktığı duruşmanın içeriğini anlatmaya kalkarsa yandım! Nezaketen dinle dur! Neyse uzatmayayım, oyun başlasın. (Oturur.)

(Herkes gündelik hareketlerine döner. Şoför koltuğuna oturur. Aracı çalıştırır. Avukat şoförün sigara kokusundan rahatsız olur. Çantasından çıkardığı kolonyayı ellerine döker. Hakim ona bakar, Avukat hakime kolonya uzatır, hakim kabul eder. Avukat kolonyayı dökerken servis viraja sert bir şekilde girer. Avukat, hakimin üstüne hafif düşer.)

AVUKAT- (Kızgın.) Ama azıcık yavaş be kardeşim! Zaten aracın içi hamam gibi!

ŞOFÖR- Havalandırma çalışmıyor.

HAKİM- (Tatlılıkla.) Şoför bey çocuğum biraz sakin, biraz sakin.

ŞOFÖR- (Alaycı, kaba.) Ben sakinim, yollar agresif avukat bey.

ARABULUCU- (Hakime, dedikodu yapar gibi.) Maşallah pek de şakacı! Servisler de kaldırılacak deniliyor ama…

HAKİM- (Sevimli.) Doğru bu halimizi arar olacağız.

ARABULUCU- (Hakime, dert yanarak, tatlılıkla.) Ona da alışırız ona da, nelere alışmadık ki!

HAKİM- (Dikkatlice bakar Arabulucuya.) Ben sizi bir yerden… Vallahi tanıyorum sizi ama nereden?

ARABULUCU- (Hakime dikkatlice bakar.) Evet, ben de öyle… Aaa… ….. (İsim söyler.) Doğru değil mi?

HAKİM- Doğru üstadım. (Hatırlar.) Okuldan. …(İsim söyler.)

(Sevinçle el sıkışırlar. Kendi aralarında konuşmaya başlarlar. Stajyer ayağa kalkar, diğerleri yine hareketsizdir.)

STAJYER- Gördüğünüz gibi başladı bir sohbet bir sohbet. Yanımda oturan (bey-hanımefendi) Arabuluculuk yapan bir avukat. Karşı taraftaki (bey-hanımefendi) ise emekli hakim avukat. Üniversiteden arkadaşlarmış. Aman ne konuştular ne konuştular. Eski günler, vay efendim şimdi hiç öylemiymiş, o vakit böyleydi de, şimdi şöyle! Kafam zaten cacık! Dinle dur sohbetlerini! Hakim bir dönem avukatlık yaptıktan sonra hakim olmuş, bu nedenle avukatların sorunlarını biliyor. Arabulucu, uzun yıllar avukatlık yapmış, bir ara noter olmak istemiş ancak sıra gelmediği için avukatlığa devam etmiş, iki yıl önce de arabuluculuk eğitimi alarak arabulucu olmuş. Meğer emekli hakim avukatımız da arabulucu olmak istermiş. Dolayısıyla sordukça sordu, arabuluculuğa dair aklına ne geliyorsa. Konuşma ne kadar kafam cacık olsa da bir süre sonra benim de ilgimi çekti. Neydi bu arabuluculuk? Cam kenarındaki avukatta başladı dinlemeye. Derken arabuluculuk yapan avukata hep beraber başladık sorular sormaya.

(Hakim, Avukat, Stajyer aynı anda, bir kakofoni yaratarak üst üste sorular sorar. Arabulucu hangisine cevap vereceğini şaşırır. Bu bölümdeki sorular ve karmaşa prova sürecinde oluşur. Kısa bir an hararetli ama karmaşık bir konuşmanın aktığı komik bir durum yaşanır. Şoför ise bu gürültüden rahatsız olur. Şoförün konuşmasıyla hepsi susacaktır.)

ŞOFÖR- Avukat Bey rica etsem, biraz ses çok oldu da, kusura bakmayın lütfen. Yani hepimiz aynı arabadayız değil mi!

STAJYER- (Şakayla.) Haklısın ağabey.

(Avukat ve Hakim “hepimiz aynı arabadayız” cümlesini tasdikleyken bir hareket yapar.)

ARABULUCU- O zaman arkadaşlar hepiniz davetlisiniz.

HAKİM- Nereye?

ARABULUCU- Çağlayan’da 19.03.2016 Cumartesi günü saat 13.00-17.00 arasında Arabuluculuk Avukatlığı Semineri var. Gelin, aradığınız soruların cevabını orada dinleyin. Sorularınızı orada siz sorun ya da.

AVUKAT- Olur, çok da güzel olur.

STAJYER- Hepimiz aynı arabada değil miyiz zaten!

HEPSİ- (Gülerek.) Hepimiz aynı arabadayız!

(Hepsi donar.)

STAJYER- Bazen düşünüyorum da; bir şansım daha olsa yine bu mesleği seçer miydim diye? (Küçük bir es. Gülümseyerek.) Kafam ne kadar cacık olsa da iyi ki diyorum, iyi ki hukuk okudum, iyi ki hukukçu oldum. Hepimiz aynı arabadayız. Görüşürüz. Arabuluculuk neymiş öğrenmeye gidiyorum.

(Oyunda yer alan ekip selam verip, sahneden çıkar.)

Not: Provalarda oyuna dair eklemeler, çıkartmalar yapılabilir. Süreç sizlerle beraber oluşacaktır. Metin sadece sizlerin zihninde oyunun canlanması amacıyla oluşturulmaktadır.

Bir cevap yazın

*